6 Haziran 2012 Çarşamba

Kurabiye

   Sevgili gençler. Bugün itibariyle bi aşkın daha sonuna gelmiş bulunmaktayım. Melek'e karşı olan bütün heyecanım gitti, sonrada kusurlarını görmeye başladım ki kusmadan önce ayrılmam gerekiyodu. Ayrıldım. Ayrılan ben olduğum için hiç üzgün değilim.(Not:94 olayıyla alakası yok olaydan sonra ilk buluşmamızda elime telefonu verip istediğini sil dedi çünkü) Hatta yeni hedefimi seçtim bile. Açıklıyorumda bak. KURABİYE. Aylardır peşindeyim çocuğun artık hamle yapma zamanı. Tanrım lütfen o mükemmeliyette hiç bi kusur olucağını zannetmiyorum hem zaten yeşil gözlü kumral daha ne isterim ki ya yerim onu .a Ben sırf o çocuk için Kurabişizm adında bi sistem üretmişim düşünün yani. Ne beybifeys ne de Jensen Ackles bunu yaptırabilmişti bana. Hoş Jensen Ackles'ı kurabişlerin başı has kurabiş ilan ettim ama olsun sonuçta sistem ismini Kurabiye'nin ta kendisinden alıyo. Melek'in heyecanında olduğum haftalardan birinde Curly sayesinde bi saniyeliğine telefondan sesini duymuştum Kurabiye'nin. Ve o bi saniyede duyduğum 'alo' kelimesinin analizini burda saatlerce ve saatlerce yapabilirim. Evrendeki en tatlı 'yeni uyanmış, hayattan bezmiş' sesti tanrım ya. Kurabiye olsun lütfen. Zaten yine heyecansız, aşksız, ot gibi yaşayan birine dönüştüm. Ulan hala gossip girl izleyemiyorum o sikimsonik Tripp eski sevgilim Hödük'e benziyo diye. Ay neyse, akşam yine yazarım şu an giderek sıkıcılaşıyorum. xoxo

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder