TRANSFORMERS: Yıl 2006, 6.sınıfa giden normal bi insanım. Daha o zamanlar her çocuk gibi benimde barbi heveslerim, prensesçilik oyunlarım filan var işte. Bi gün kuzenimi çizgifilm izlerken gördüm. Dedim bu ne la, o da gel izle çok güzel dedi. Oturdum koltuğa karşımda (tabi o zaman bunu bilmiyodum) Transformers Armada çizgifilminin Starscream'in Autobot'lara geçtiği bölüm var. 20 dakika nefes almadan izlemişim. Sonraki gün aynı saatte televizyon karşısında buldum kendimi. O zamanlar D-smart yeni yeni çıkıyo böyle her gün bi kanalın patentini alıp kapatıyo falan, bizdede siktiriboktan bi uydu var. Neyse böyle aylar geçiyo falan biz her gün TF izliyoruz. Not: Burda kısaltmasını yaptığım TF aramda bişeyler geçen okuldaki çocuğun lakabı değil Transformers'ın kısaltması. Bi gün televizyonu bi açıyoruz o bölümde Starscream ölüyo. Ben bir ağlıyorum bir ağlıyorum üstüne ertesi gün D-smart kanalı kapatıyo. Bir isyanlar bir bunalımlar ağlamaktan kör olcam nerdeyse. Rüyalarımda eve D-smart alcağımızın sözünü veriyo ananem uyanınca gerçek sanıyorum falan. Anlıyorum ki o ilk andan beri bu seri benim için bi dönüm noktası. Daha sonra diğer çizgifilmlerini öğreniyorum 25 yıllık bi efsane olduğunu falan. Ve aslında Transformers karakterlerini burda tek tek yazıp hepsine karşı duygularımı yazmamak bile içime sinmiyo. Sonuçta gün olarak tam tarihi bilmesemde 2006dan beri 6 yıldır Transformers benim hayatımdaki EN önemli şey. Ve onlar hakkında saatlerce sohbet edebildiğim tek kişide kuzenlerim. Herhangi bi Transformers'a laf eden orospu çocuunun suratını asvaltta kazıyıp derisini yüzüp üstüne limon suyu sıkmak istiyorum. Kimse laf edemez, kimse benden çok sevemez, kimse benden çalmaya çalışamaz. Net.
Burda saatlerce Transformers anlatsam, sevmeyen biri için bi anlam ifade etmez. Ama o robotların aralarındaki sürtüşme, bağ, düşmanlık ve dostluğun çizgilerinin birbirinin üstünde yer alması, sesleri, hareketleri, görünüşleri herşeyleri beni kendilerine hayran bıraktı.
JENSEN ACKLES & DEAN WİNCHESTER: Dean Winchester'ı özellikle ayrı yazdım çünkü benim için insanlar kadar karakterlerinde ayrı bi dünyası vardır. Yani Jensen Ackles bu dünyada evli ve çocuklu bi adam, ama yinede Dean Winchester'da bi yerlerde o tanıdık hayatını sürdürüyor benim için. Dean bi erkekte istediğim her şeye sahip, eksiksiz. Bir idol. Dean Winchester kendi başına bir efsane, bir hikaye. Anlamı çok büyük. Bunun yanında Jensen Ackles bu dünyaya hatta evrene hatta yaşam olan olmayan hatta var olan ve var olmayan her yere gelmiş en yakışıklı varlık. Supernatural'i sırf o mükemmel suratını görmek için defalarca kez izleyebilirim. Şimdiye kadar bi çok yabancıyı ergenlerin 1D veya Justin Bieber sevgisi gibi sevdim. Nick Jonas, Ian Somerhalder, Josh Duhamel, Ed Westwick, Rey Mysterio, Kellan Lutz... ama Jensen Ackles'ta onların asla yüzde yüz sahip olamadığı birşey var. Kusursuzluk. O yüzden iki gün sonra Shia LaBeouf diye delirsemde asla Jensen'dan üst tutulmıycak bundan eminim. Eğer şartlar ve zaman mümkün olsaydı kalbimi açıcağım tek insan Jensen olurdu. Ve eğer Jensen'ın Dean versiyonu bu dünya üzerinde yaşasaydı kesinlikle benim olurdu.
NESTOR FERNANDO MUSLERA MİCOL: Daha sadece 2 aylık muhabbetim Muslera ama kesinlikle onu en değerlilerim arasına sokmama yeticek bi sempatiye sahip. Hayatımda en değer verdiğim şeyler en yükseğe konur ve bidaha değiştirilmez ve o yüksekliğe ulaşmak için bi çok aşamadan geçerler ama içimdeki Muslera sevgisinin hiç bitmiyceğinden o kadar eminimki en üst basamaklara oturturken hiç tereddütüm olmadı. Onda beni çeken ne var bende daha tam bilmiyorum ama o sevimliliği, kaledeki duruşu, kariyeri o kadar mükemmelki doğduğu andan itibaren hayatımın ortasına düşmek onun ve benim kaderimizmiş. Muslera hayatımda vazgeçilmez.
BLAİR CORNELİA WALDORF: Bu karakter Gossip girl'ü ilk izlediğim andan beri favorimdi ve geleceği belliydi. 3 yıldır hayatımda idolüm olarak gördüğüm tek kadın. Olmak istiyceğim tek insan. Hayat tarzıyla, düşünce sistemiyle, karakterist özellikleriyle bu kadar kafamdaki mükemmellik kalıbına uygun olamazdı. Benim evrenimde sonsuza kadar benim idolüm olucak.
Bunlar benim kalbimin en derinlerinde yaşattığım varlıklar işte. O kadar değerlilerki, bir tek sözleri bile benim için milyonlarca anlam demek. Ve şu an içlerinde ulaşabiliceğim sadece Muslera var. Onunda 5 yıl süresi var. Bu yüzden Kaşarımsı'nın Muslera'yla fotoğraf çekilmesi beni bu kadar yıprattı. Sevmediğim insanların, hatta bütün insanların benim olandan uzak durmasını istiyorum. Kaşarımsı'nın ne Gossip girl'ü ne de Supernatural'i izlemesini, Blair'in veya Dean'in adını ağzına almasını istemiyorum. Benim dünyam, benim idollerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder